Gıda (Besin) Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir? & Gıda (Besin) Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Yenilen yiyeceklerin taşıdığı bakteri ve virüslerden kaynaklanan gıda (besin) zehirlenmesi çok ciddi sonuçlara yol açabilen bir sağlık sorunu. Çoğunlukla kampilobakter enterit, E. Coli enterit, salmonella veya staphylococcus aureus gibi mikropların yol açtığı gıda zehirlenmesini yeteri kadar pişirilmeyen gıdalar, doğru saklanmayan besinler, temizliğine dikkat edilmeyen yiyecekleri tükettiğimizde yaşıyoruz. Gıda zehirlenmesi aynı anda ishal, kusma gibi durumlara yol açıyor ve bu da vücudun susuz, bitkin kalmasına, bağışıklık sisteminin çökmesine sebep oluyor. Öyleyse gelin gıda zehirlenmesinin ardından vücudunuzu eski haline getirecek doğal besinleri öğrenelim. “Gıda zehirlenmesi belirtileri nelerdir?”, “Gıda (Besin) zehirlenmesine ne iyi gelir?” sorularını birer birer yanıtlayalım.

Gıda (Besin) Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?

Emek yedikten sonra aşağıda belirtilen belirtileri şiddetli bir biçimde yaşamaktaysanız gıda zehirlenmesi yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda en kısa bir süre içinde bir doktora görünmeli ve hastaneye giderek tedavi olmalısınız.

  • Mide bulantısı, kusma
  • Karın ağrısı
  • İshal
  • Baş dönmesi, baş ağrısı
  • Halsizlik, bitkinlik
  • Mide krampları
  • Kas ağrıları
  • Hafif ateş
  • 38.4° C’den yüksek ağız içi sıcaklık
  • Aşırı ağrı veya şiddetli karın krampları
  • Aşırı susama, ağız kuruluğu, idrara az çıkma veya hiç çıkmama, şiddetli halsizlik, baş dönmesi ve sersemlik gibi su kaybı ya da dehidrasyon, yani susuzluk belirtileri
  • Bulanık görme, kas güçsüzlüğü ve kollarda karıncalanma gibi nörolojik semptomlar
  • Kanlı kusma veya dışkı
  • Sık kusma atakları ve içilen sıvıların tutulamaması ya da
  • Üç günden fazla devam eden ishal gibi semptom ve belirtiler.

Gıda zehirlenmesinin ilerleyen safhalarında bu belirtiler şiddetlenebilir ve sayısı artabilir. Bu yüzden gıda zehirlenmesinden şüphelendiğiniz anda hemen hastaneye gitmelisiniz.

Gıda Zehirlenmesi Neden Kaynaklanır?

Gıdaların hazırlanması sürecindeki yetiştirilmeleri, hasat edilmeleri, işlenmeleri, depolanmaları, nakliyeleri ya da hazırlamaları gibi herhangi bir noktada kontaminasyon gerçekleşebilir.

Gıda zehirlenmesinin genelde sebebi çapraz kontaminasyon, yani zararlı organizmaların bir yüzeyden diğerine aktarılmasıdır. Bu, özellikle salatalar ya da diğer ürünler gibi çiğ, yemeye hazır yiyecekler için yaygın bir sorundur.
Bu tür yiyecekler ayrıca pişirilmediğinden, zararlı organizmalar yemeden önce imha edilmez ve gıda zehirlenmesine neden olabilirler.

Birçok bakteriyel, parazitik ya da viral ajan gıda zehirlenmesine neden olur. Olası kontaminasyon türlerinin isimleri, semptom başlangıç süreleri, belirtileri ve zararlı organizmaların yayılma yolları hakkında bir kaç örnek aşağıda verilmiştir:

Campylobakter semptomlarını 2 ila 5 gün içerisinde gösterir. Et ve kümes hayvanları üzerinden yayılabilir. Hayvan dışkısının et yüzeylerine temas etmesi halinde, işleme sırasında kontaminasyon meydana gelir. Diğer kaynaklar arasında pastörize edilmemiş süt ve kirli su bulunmaktadır.
Clostridium botulinum semptomlarını 12 ila 72 saat içinde gösterir. Düşük asitli, konserve ticari gıdalar, tütsülenmiş ya da tuzlanmış balıklar ve çok uzun süre sıcak tutulan diğer yiyecekler üzerinden yayılabilir.
Clostridium perfringens semptomlarını 8 ila 16 saat içinde gösterir. Et, güveç ve et suyu üzerinden yayılabilir. Yemek teknik servisi sırasında yeteri kadar sıcak tutulmayan ya da yavaş soğuyan yiyecekler diğer yaygın kaynaklar arasındadır.
Escherichia coli (E. Coli) semptomlarını 1 ila 8 gün içerisinde gösterir. Kesim sırasında dışkı ile kontamine olmuş sığır eti üzerinden yayılabilir. Esas olarak az pişmiş kıyma ile yayılır. Diğer kaynaklar arasında pastörize edilmemiş süt ve elma şarabı, ve kontamine su bulunmaktadır.
Giardia lamblia semptomlarını 1 ila 2 hafta içinde gösterir. Çiğ, yemeye hazır ürünler ve kontamine su üzerinden yayılabilir.
Hepatit A semptomlarını 28 gün içerisinde gösterir. Kontamine sudan elde edilen çiğ, yemeye hazır ürünler ve kabuklu deniz ürünleri üzerinden yayılabilir.
Listeria semptomlarını 9 ila 48 saat içinde gösterir. Sosisli sandviçler, şarküteri ürünleri, pastörize edilmemiş süt, peynirler ve yıkanmamış ham ürünler üzerinden yayılabilir. Kirlenmiş toprak ve suyla yayılabilir.
Norovirüsler (Norwalk benzeri virüsler) semptomlarını 12 ila 48 saat içinde gösterir. Kontamine su, çiğ, yemeye hazır ürünler ve kabuklu deniz ürünleri üzerinden yayılabilir.
Rotavirüs semptomlarını 1 ila 3 gün içerisinde gösterir. Çiğ veya yemeye hazır ürünler üzerinden yayılabilir.
Salmonella semptomlarını 1 ila 3 gün içerisinde gösterir. Çiğ ya da kontamine et, kümes hayvanları, süt ya da yumurta sarısı üzerinden yayılabilir. Yetersiz pişirmeden etkilenmeden kurtulabilir bu nedenle gıdaları hazırlarken az pişirmeden kaçınmak gereklidir. Aynı zamanda hijyenik olarak temizlenmemiş bıçaklar, kesme yüzeyleri gibi mutfak aletleri ya da enfekte bir gıda maddesiyle yayılabilir.
Shigella semptomlarını 24 ila 48 saat içinde gösterir. Deniz ürünleri ve çiğ, yemeye hazır ürünler üzerinden yayılabilir.
Staphylococcus aureus semptomlarını 1 ila 6 saat içinde gösterir. Etler ve hazırlanmış salatalar, krema sosları ve krema dolgulu hamur işleri üzerinden yayılabilir. Aynı zamanda elle temas, öksürme ve hapşırma yolu ile yayılabilir.
Vibrio Vulnificus semptomlarını 1 ila 7 gün içerisinde gösterir. Çiğ istiridye, çiğ ya da az pişmiş midye, üzerinden veya deniz suyuyla yayılabilir.
Bireyin kontamine yiyecekleri yedikten sonra hasta olup olmayacağını belirleyen faktörler arasında kontaminasyona yol açan organizmanın tipi, maruz kalma miktarı, bireyin yaşı ve genel sağlık durumu bulunmaktadır.

Buna göre yaşlı yetişkinlerde bağışıklık sistemi bulaşıcı organizmalara daha gençken olduğu kadar hızlı ve etkili bir biçimde yanıt vermeyebilir. Bebekler ve küçük çocukların bağışıklık sistemleri eksiksiz olarak gelişmediği için etkilenme oranları daha yüksek olabilir.

Hamilelik sırasında metabolizma ve dolaşımdaki değişiklikler gıda zehirlenmesi riskini artırabilir. Bireyin bağışıklık sisteminin gösterdiği reaksiyon hamilelik sırasında daha şiddetli olabilir. Nadiren hastalık fetüsü de etkileyebilir.

Diyabet, karaciğer hastalığı ya da AIDS gibi kronik bir duruma sahip olan ya da kanser için kemoterapi ya da radyasyon tedavisi alan fertlerin bağışıklık tepkisi yavaşlayabilir.

Gıda Zehirlenmesi İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?
Gıda zehirlenmesi sırasında görülen en yaygın ciddi komplikasyon dehidrasyon, yani su, mineral ve tuz kaybıdır. Sağlıklı fertlerin kusma ve ishalden kaybedilenleri geri almak için yeterli sıvı tüketmesi durumunda dehidrasyon sorun olmamalıdır.

Ancak bebekler, yaşlı yetişkinler ve baskılanmış bağışıklık sistemleri ya da kronik hastalıkları olan kişiler, yenileyebileceklerinden daha fazla sıvı kaybettiklerinde ciddi şekilde susuz kalabilirler. Böyle bir durumda, hastaneye yatırılmaları ve intravenöz sıvılar almaları gerekebilir. Aşırı durumlarda, dehidrasyonun ölümcül sonuçları olabilir.

Bazı gıda zehirlenmesi tipleri bazı bireyler için potansiyel olarak ciddi komplikasyonlara yol açabilir:

Listeria enfeksiyonu: Listeria gıda zehirlenmesinin komplikasyonları, doğmamış bir bebek için çok ağır olabilir. Hamileliğin başlarında gerçekleşen bir listeria enfeksiyonu düşükle sonuçlanabilir. Hamileliğin ileriki safhalarında gerçekleşen bir listeria enfeksiyonu anne hafif hasta olsa dahi erken doğuma, ölü doğuma veya doğan bebekte potansiyel olarak ölümcül bir enfeksiyona yol açabilir. Listeria enfeksiyonundan sağ kurtulan bebeklerde uzun vadeli etkileri olan nörolojik hasar ve gelişmede gecikme görülebilir.
Escherichia coli (E. Coli): Bazı E. Coli suşları hemolitik üremik sendrom olarak isimlendirilen ve böbreklerdeki küçük kan damarlarının iç çeperine zarar vererek bazı vakalarda böbrek yetmezliğine yol açan ağır bir komplikasyona neden olabilir. Bu komplikasyonun görülmesi ihtimali 5 yaşından küçük çocuklarda, ileri yaştaki yetişkin ya da bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde daha yüksektir. Bu risk kategorilerinde olan fertlerin bol veya kanlı ishalin ilk belirtisinde doktora görünmesi gereklidir.
Gıda Zehirlenmesi Nasıl Önlenir?
Evde gıda zehirlenmesini engellemek için ev halkının ellerini, mutfak eşyalarını ve gıda hazırlama yüzeylerini sık sık yıkaması gereklidir.

Yiyecekleri ellemeden ya da hazırlamadan önce elleri ılık sabunlu su ile en az yirmi saniye boyunca yıkamak zorunludur. Bulaşıkları, kesme tahtalarını ve yemek hazırlamak için kullanılacak olan diğer yüzeyleri yıkamak için sıcak, sabunlu su yeterli olacaktır

Çiğ yiyeceklerin yemeye hazır yiyeceklerden ayrı tutulması gereklidir. Alışveriş sırasında, yiyecek hazırlarken ya da yiyecek saklarken, çiğ et, kümes hayvanları, balık ve kabuklu deniz hayvanlarını diğer yiyecek türlerinden uzak tutmak çapraz kontaminasyonu engelleyebilir.

Yiyecekleri güvenli bir ısıda, bütünüyle pişirmek önemlidir. Bunun gerçekleşmesini takip etmenin en kısa yolu bir gıda termometresi kullanmak olabilir.

Çoğu gıdadaki zararlı organizmaları, gıdayı doğru sıcaklıkta pişirerek imha etmek ve zararsız hale getirmek mümkündür. Sığır etini iç ısısı en az 71.1 C’ye çıkana kadar; kuzu eti ve dana eti gibi biftek, ve pirzola ürünlerini iç ısısı en az 62.8 C’ye çıkana kadar; tavuk ve hindi gibi kümes hayvanlarını da iç ısısı en az 73.9 C’ye pişirmek önemlidir. Balık ve kabuklu deniz hayvanlarının iyice pişirildiğinden emin olunmalıdır.

Bozulabilir gıdaları derhal, satın aldıktan ya da hazırladıktan sonra iki saat içinde soğutma yapmak ya da dondurmak gereklidir. Gıdaların bulunduğu oda sıcaklığı 32, 2 C’nin üzerindeyse, bozulabilir yiyecekleri bir saat içinde soğutma yapmak gereklidir.

Donmuş yiyecekler oda sıcaklığında çözülmemelidir. Donmuş yiyecekleri çözmenin en güvenli yolu buzdolabında çözdürmektir. Dondurulmuş yiyecekler mikrodalga fırınların “buz çözme” ya da %50 güç ayarı seçeneği kullanarak çözülecekse hemen pişirilmelidir.

Bir yiyeceğin güvenli bir biçimde hazırlandığından, servis edildiğinden ya da saklandığından emin olunmaması durumunda, bu yiyecek tüketilmemeli ve atılmalıdır. Oda sıcaklığında çok uzun süre kalan yiyecekler, pişirme yolu ile yok edilemeyen bakteri ya da toksinler içerebilir.

Emin olunmayan yiyeceklerin güvenilirliğini anlamak için tadına bakılmamalı ve basitçe atılmalıdır. Görünümü ve kokusu güzel olsa dahi, yemek güvenli olmayabilir.

Gıda zehirlenmesi özellikle küçük çocuklar, hamile bayanlar ve fetüsleri, yaşlı yetişkinler ve bağışıklık sistemi zayıflamış insanlar için ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edebilir sonuçlara yol açabilir. Bu bireyler aşağıda belirtilen gıdalardan kaçınmalı ya da tüketirken ekstra önlemler almalıdır:

  • Beyaz peynir gibi yumuşak peynirler ve pastörize edilmemiş peynir türleri
  • Çiğ ya da az pişmiş istiridye, ve midye gibi kabuklu deniz ürünleri ya da balık
  • Çiğ ya da az pişmiş kırmızı veya beyaz et
  • Çiğ ya da az pişmiş yumurta içeren hamurlar
  • Ev yapımı dondurma
  • Fasulye filizi, veya lahana gibi çiğ filizler
  • Pastörize edilmemiş meyve suları
  • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri
  • Pişmemiş sosisler, sucuklar ve benzeri şarküteri etleri
  • Soğutulmuş patates ve et tabakları.

Gıda (Besin) Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Gıda Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Gıda zehirlenmesini evde tedavi etmeye çalışmamalı, bir uzmandan yardım almalısınız. Ancak ishal, kusma gibi belirtilerle devam etmekte olan gıda zehirlenmesinin ardından susuz kalan ve yorgun düşen bünyenizi bu besinlerin yardımı ile toparlayabilir ve daha hızlı iyileşebilirsiniz.

  • Muz: Potasyum açısından bir hayli zengin olan muz, gıda zehirlenmesi sonucu ortaya çıkan bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerin azaltılmasına yardımcı olur. Ayrıca yumuşak dokulu bir meyve olduğundan daha kolay sindirilebilir. Püre olarak yiyerek midenin onu daha kolay sindirmesine de yardımcı olabilirsiniz.
  • Yoğurt: Antibakteriyel özelliği olan yoğurt hemde içerdiği probiyotikler sayesinde gıda zehirlenmesine neden olan mikroplarla savaşır. Çemen tohumu ise karın ağrılarına iyi gelir. Bu yüzden 1 çorba kaşığı yoğurta ekleyeceğiniz 1 çay kaşığı çemen tohumu hem mide ağrılarını azaltacak, hem de kusma ve bulantıya iyi gelecektir.
  • Bal: Antibakteriyel özelliği olan bir diğer besin bal da gıda zehirlenmesi sonrası mideyi rahatlatmak için kullanmak mümkündür. Gıda zehirlenmesinde yaşanan mide sorunlarına çare olabilecek balı günde 3 kez birer çay kaşığı olarak da tüketebilir veya limon suyu ile karıştırarak, bitki çaylarının içerisine bir çay kaşığı ekleyerek de içebilirsiniz.
  • Sarımsak: Sarımsak antifungal, antibakteriyel ve antiviral etkileriyle gıda zehirlenmesine yol açan mikroplarla savaşmada çok etkili. Bunun için bir çay bardağı suyun içerisine birkaç diş sarımsak atıp 5 dakika kadar kaynatıp içebilirsiniz. Dilerseniz sarımsağı çiğ olarak da tüketebilirsiniz. Yalnız tansiyon problemleriniz var ise sarımsak tüketimi konusunda dikkatli olmanızı öneririz.
  • Fesleğen: Vücutta oluşan mikroorganizmalarla mücadeleye yardımcı olan antimikrobiyal özellikler barındıran fesleğen gıda zehirlenmesine bağlı karın ağrılarını dindirmede bir hayli etkili. Bunun için fesleğeni çay gibi demleyerek içerisine bal ekleyerek tüketebilirsiniz.
  • Limon: Anti-inflamatuar, antiviral ve antibakteriyel özelliklerinde limon bildiğiniz üzere tam bir C vitamini kaynağı. Limonda bulunan asit, gıda zehirlenmesine neden olan mikropların ölmesine yardımcı olduğu için 1 yemek kaşığı limon suyuna bir yarım çay kaşığı şeker ekleyip günde iki veya üç kez içebilirsiniz.
  • Zencefil: Sindirim probleminin tedavisinde sık sık kullanılacak olan zencefil gıda zehirlenmesi sonrası ortaya çıkan mide/karın ağrıları, kusma, mide bulantısı, ishalin geçmesinde de kullanmak mümkündür. Özellikle öğle ve akşam yemeğinden sonra bir bardak zencefil çayı içmek bu şikayetlerinizin hafiflemesini sağlayacaktır.

Tüm bunların haricinde bol bol sıvı almayı unutmalısınız. İshal ve kusmanın ardından vücudun kaybettiği suyu geri koymak için bol bol su içmelisiniz. Ayrıca tavuk suyuna çorba ve bitki çayları da kendinizi çabucak toplamanızı sağlayacaktır.

Geçmiş olsun!